Oldukça geniş bir alana yayılan
mucizevi şehir Kapadokya, o kadar çok görülecek yere sahiptir ki tek seferde
gezip bitirmek neredeyse imkansız. Tarih öncesi çağların sanki hızlı bir zaman
yolculuğundan geçerek günümüze kadar hiç bozulmadan gelmiş görüntüsü adeta
büyülüyor. Düşlediğiniz bir şehrin ötesinde bir geçmişe sahip Kapadokya’yı ne
bir fotoğraf ne bir belgesel sizlere anlatabilir. Bense sadece Kapadokya gezimi
sizlere ipucu verebilirim. Gelin sizlere Kapadokya
Turu’ndan birkaç satır anlatayım.
Uçhisar
"Kale” denilmesine bakmayın;
bölgenin en büyük ve güzel peribacasından söz ediyoruz. Bölgenin zirvesinde
konumlandığı için Kapadokya'nın kuş
uçuşu en iyi izlendiği yer de burası. Güneyden yaklaşık 50, kuzeyden 100 metre
yüksekliğindeki bu devasa kaya kütlesi, birbirine bitişik iki sivri kayadan
oluşuyor. Büyük sivri kayaya "Ağanın Kalesi”, küçük olana ise
"Çavuşun Kalesi” deniyor.
Kalenin tepe noktasından kuzeye
doğru bakıldığında Cevizli peribacaları, batıya doğru Nevşehir ve Oylu Dağı,
güneybatıya doğru Hasan Dağı, hemen eteklerinde de Uçhisar görülüyor. Göreme ve Aktepe'ye doğru ise sıra sıra dere ve
vadiler göze çarpıyor. Dünyada gün doğumunun en iyi izlenebildiği birkaç yerden
biri olan Uçhisar Kalesinde geceleri de gök haritaları çok net görünüyor,
elinizle yıldızlara dokunacak gibi hissediyorsunuz.
Elbette kalenin seyir terası olarak kullanılması çok yeni. Kapadokya bölgesindeki 200’e yakın yeraltı şehrinin aksine, göğe doğru yükselmesine rağmen, burası da uzun yıllar saldırılara karşı sığınak işlevi görmüş. Roma döneminden bu yana kullanılan kalede oda, sığınak, depo, sarnıç, mezar ve mahzen olarak yararlanılan çok sayıda farklı bölüm yer alıyor.
Seyir terasları
Uçhisar'dan Göreme istikâmetine
doğru ilerlediğinizde yol kenarında çok sayıda seyir terasına rastlıyorsunuz.
Bu teraslardan bakınca, vadiler, Göreme ve Aktepe ayaklarınızın altına
seriliyor. Onlardan birinde oturup hem manzarayı seyretmek hem biraz dinlenmek,
Kapadokya'da yapılabilecek keyifli etkinliklerden. Ama fazla oyalanmayın. Zira
kıvrılarak ilerleyen yolun sonunda varacağınız Göreme'ye geç kalmak istemezsiniz.
Göreme
Göreme; Uçhisar, Avanos ve Ürgüp’ün aksine, vadilerin tam ortasında yer alıyor. Yol boyu size “Taş
Devri” filminden kalma dekorlara benzeyen büyük kayalar eşlik ediyor Buradaki
yerleşim yerlerinin çoğu kayalara oyulmuş ya da taşlardan yapılmış. Bu nedenle
gündüz yüksek bir noktadan bakıldığında, neredeyse çevredeki coğrafi
oluşumlardan ayırt edilemiyor. Akşam inip, ev ve otellerin ışıklan birbiri
ardına yanınca Göremedin büyüleyici manzarası ortaya çıkıyor. Bu manzarayı en
iyi, hemen üst taraftaki tepelerde, gün batımını izlemek için oluşturulan özel
platformlardan seyredebiliyorsunuz. Göreme ve Uçhisar üzerinden güneşin
batışını izlerken, arkanızda güneş ışınlarını yatay alan Aktepe de, en güzel
rengine bürünüyor.
Açık Hava Müzesi
Mutlaka görmeniz gereken bir yer
de Göreme Milli Parkı içinde yer
alan Açık Hava Müzesi. Burası yumuşak volkanik kayaların oyulmasıyla yapılmış
irili ufaklı kilise ve manastırlardan oluşuyor Bizans kilise mimarisi ve dini
mimarinin en sıra dışı ve önemli örneklerini bu bölgede görmek mümkün.
Uzun bir süre gizli ibadet etmek
zorunda kaldıkları için yöre halkı ibadethanelerini vadi ve dere yataklarında,
bulunması zor yerlerde kayalara oyarak yapmış. Bu nedenle küçük inziva odaları
şeklindeler. Hıristiyanlığın üzerindeki baskı kalkınca, Göreme ve çevresindeki
kiliseler de Bizans dini mimarisinin özelliklerine sahip yapılar haline
dönüşmüşler. Müze kapsamında Elmalı Kilise, Karanlık Kilise, Tokalı Kilise,
Yılanlı Kilise, Aziz Basil Şapeli Azize Barbara Şapeli, Azize Catherine Şapeli
gibi yapıları gezebiliyorsunuz.
Çavuşin

Çavuşin'in çok yakınında, Zelve
ve Ürgüp yolu üzerinde bulunan Paşabağ bölgesi, peribacaları manzarasını en iyi
görebileceğiniz yerlerden. Eski adıyla-Rahipler Vadisi' etkileyici bir tarihi
dokuya sahip. Çok gövdeli, çok başlı bazı peribacalarının içlerinde şapel ve
oturma mekânları bulunuyor. Bu iki bölgede, turistlerin konaklayabileceği
mekânların yanı sıra develer ile fotoğraf çektirebilecekleri, hediyelik eşya
satın alabilecekleri turistik işletmeler bulunuyor.
Avanos
Avanos'ta çok sayıda seramik, takı ve mücevher dükkânı, devasa
büyüklükte restoranlar ve akşam eğlence programları sunan mekânlar da var,
Kızılırmak'ın kenarındaki restoran, kafe ve yürüyüş yolları da günün her saati
cıvıl cıvıl. Nehrin iki yakasını birbirine bağlayan asma köprüden geçmek,
sosyal bir aktivite, Venedik gondollarından esinlenerek yapılan teknelerde
nehir turuna çıkmak ise yapılabilecek en eğlenceli etkinlikler arasında.

Ürgüp

Üç Güzeller, Pembe Vadi, Rum Hamamı, Kadı Kilisesi, Ürgüp
Müzesi, Taşkınpaşa Camisi ve kiliseler de ziyaret edilecekler listesinde olması
gereken diğer yerler. Ayrıca tıpkı Avanos'ta olduğu gibi burada da birbirinden
güze hediyelik eşyalar bulabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder